Mayıs ayı bandrol verileri açıklandı
Mayıs ayı bandrol verileri geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık %36 oranında artarak 31 milyon 247 bin 195’e yükseldi. 2021 yılı mayıs ayında kitap üretimi 22 milyon 980 bin 168 olarak gerçekleşmişti.
2022 yılının ilk beş ayında yayımlanan kitap sayısı 147 milyon 278 bin 119 olarak kayıtlara geçti. 2021 yılının aynı döneminde 141 milyon 223 bin 179 adet olan kitap üretimi ile kıyaslandığında % 4,3 oranında bir büyüme sağlandığı görüldü.
Bu büyüme, çocuk gençlik kitapları, eğitim ve inanç yayınları ile ithal kitaplarındaki artışla gerçekleşti. Geçen yılın ilk beş ayı ile bu yılın ilk beş ayı kıyaslandığında araştırma inceleme, akademik yayınlar ve edebiyat alanında belirgin bir kayıp yaşanması dikkat çekti.
2021 yılının ilk 5 ayında 2 milyon 883 bin 861 olan akademik yayınların bandrol sayısı 1 milyon 712 bin 657’ye, 39 milyon 108 bin 536 olan araştırma inceleme kitapları bandrol sayısı ise 33 milyon 545 bin 963’e düştü. Edebiyat, sanat kitaplarında ise 2 milyon 552 bin 87 adet bir düşüş gerçekleşti.
Entelektüel içeriğin üretimi konusunda endişeliyiz
Yayıncılar Meslek Birliği Başkanı Mustafa Aksoy, Mayıs ayında bandrol rakamlarındaki yükselmesinin sevindirici olduğunu, ancak akademik ve yetişkin (araştırma inceleme kitapları) yayınlarında yeni içerik üretimindeki düşüşün anlamlı olduğunu ve bundan dolayı kaygı duyduklarını belirtti. Aksoy, bandrol rakamlarının Mayıs ayında artış göstermesinin en önemli nedenlerinden birinin eğitim yayınlarındaki ertelenmiş üretimin gerçekleşmesi bir diğerinin ise baz alınan 2021 yılının Mayıs ayındaki bayram v.b. tatil günlerinin çokluğu nedeniyle çalışma günlerinin yarıya inmesinden kaynaklanmış olabileceğini söyledi.
Aksoy sözlerini, “Sektörümüzde, her yıl Mayıs ayında başlayıp Ekim ayı sonuna kadar devam eden süreçte kitap üretiminin tüm kategorilerinde genel olarak bir artış yaşanır ve bu artışlar bandrol verilerimizi olumlu etkiler. Ancak yetişkin, yetişkin kurgu ve akademik yayınlarda bu yıl tersi bir gidişata tanık olmaktayız. Bu durum ise geleceğe bakışımızda, entelektüel içeriğin üretimi konusunda endişe duymama neden oluyor.” diye tamamladı.